Ülkemizden Avrupa Birliği'ne ihracat edilen kuru üzüm partilerinde alıcı ülkeler tarafındanyapılan kontroller sonucunda Okratoksin-A ile bulaşık parti sayısında bir artış gözlemlendiğinden, AB tarafından geçtiğimiz yıllarda önceden rutin analiz yapılmayan Okratoksin-A için bundan böyle AB tarafından kuru üzümpartilerinde % 5 kontrol sıklığı getirilmiştir.
İlimizin ana ürünü olan kuru üzüm ihracatında sorun yaşanmaması için pestisit kalıntısı,çoklu pestisit sorunu ve Okratoksin-A konularında İl Müdürlüğümüz koordinesinde tüm İlçeMüdürlüklerimiz tarafından sezon başından beri mesai mefhumu gözetmeksizin gece ve gündüzher köyde eğitimler yapılmaktadır.
Olgunlaşmanın başladığı,hasatın yaklaştığı şu günler,üzümlerde Okratoksin-A oluşumunun önlenmesi için kritik bir dönemdir. Bu nedenlede özellikle bağdan-sofraya güvenli gıda temini gereğince, üretim aşamasında Okratoksin-A'yı önlemek içinyapılması gerekenler konusunda üreticiler yapılan eğitim çalışmaları ile aralıksız bilgilendirilmektedir.
"OKRATOKSİN – A"Nedir?
Bazı küflerin tahıllar, baharatlar, kahve, kuru incir ve kuru üzüm gibi ürünlerde oluşturduğu toksik (zehirli) bir maddedir.
Okratoksin-A (OT-A) başta Aspergillusochraceus ve Penicilliumviridicatum olmak üzere çeşitli Aspergillus ve Penicillium türleri tarafından sentezlenmektedir.
Bu toksik=zehirli madde, bağışıklığı baskılayıcılık, böbreklerde fonksiyonel ve yapısal bozukluklar, kanser oluşumu, sinir sistemini bozma gibi başta insan sağlığı için son derece ciddi yan etkilere sahip bir mikotoksindir.
Kuru üzüm üretim ve ticaretinde Okratoksin-A giderek artan, dikkatli olmamızı gerektiren bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
"OKRATOKSİN – A" Nasıl Oluşur?
Okratoksin-Aküfler tarafından meydana getirilir. Bu küfler doğada, toprakta yaygın olarak bulunur. Bir gıda maddesinde "Okratoksin-A" oluşması için ilk koşul, bu toksini yapan küfün sporlarının gıda maddesine bulaşması; daha önemli ikinci koşul ise, gıdanın kendisinin ve bulunduğu ortamın ve tane yapısının, bu küf sporlarının çimlenerek çoğalmasını sağlayacak şartlara sahip olmasıdır. Küflerin gelişebildiği her gıda maddesinde okratoksin veya benzeri başka bir zehirli maddenin meydana gelmesi ihtimali bulunmaktadır.
Üzümler olgunlaşmaya (tatlı su yürümeye) başladığı dönemden itibaren hasarlı tanelerde küfler tarafından Okratoksin A oluşur. Önlem alınmadığı taktirdehasat, kurutma ve depolama dönemlerinde de toksin=zehir oluşumu devam eder.
Okratoksin-A ile mücadelede en önemli aşama sağlam, hasarsız tane elde etmektir. Bunun için Külleme, Salkım Güvesi, Unlu Bit mücadelesi doğru bir şekilde yapılmış olmalıdır.
"Okratoksin-A" yı oluşturan küflerin ana kaynağı toprak olması nedeniyle, topraktaki küflerin üzüm tanelerine bulaşmasını azaltmak temel gerekliliktir.
Kuru Üzümlerde "OKRATOKSİN - A" Oluşması Nasıl Önlenebilir?
Kaliteli kuru üzüm elde edebilmek için olduğu kadar; "Okratoksin-A" oluşumunun önlenmesi için de iyi tarım uygulamaları esastır: Bağda üretimden itibaren Okratoksin-A' nın oluşumuna fırsat vermemek en önemli çözümdür. Bağ topraklarında bulunan bu küfler üzüm tanesinde yerleşip gelişebilmesi için tanenin üzerinde delik veya çatlak şeklinde açık yara yerlerine ihtiyaç duyar. Bu nedenle tanenin delinmesi ve çatlamasını en aza indirecek, Okratoksin-A oluşma riskini azaltacak yetiştiricilik uygulamaları benimsenmelidir.
1- Bağ tesisi: Tesisin doğru planlanması, üzüm çeşidine ve toprak tipine uygun anaç seçimi, doğru sıra üzeri ve sıra arası mesafelerin seçimi, doğru terbiye sisteminin uygulanması önemlidir.
Önerilenden daha sık dikilen veya standart dışı ölçülerde dar terbiye sistemi ile kurulan bağlarda, havalanma ve güneş ışığının içeri yeteri kadar girememesi nedeniyle Külleme, Mildiyö, Salkım Güvesi ve Unlu Bit gibi zararlı etmenler ve bunların zararı nedeniyle Okratoksin-A riski de artmaktadır.
2- Budama: Asmalarda ürün yükü iyi ayarlanmalı, aşırı yükten kaçınılmalıdır. Yeşil budama olarak da adlandırılan yaz budamalarının doğru ve zamanında yapılması, asma, üzüm ve çubuk kalitesini arttıracağı gibi hastalıklar ve zararlılarla mücadelenin daha kolay ve başarılı yapılmasını sağlayacaktır. Dolayısıyla, üzüm tanelerinin zarar görmesi engellenmiş olacak ve tane üzerinde küflerin gelişimi için uygun ortam olamayacağından Okratoksin-A oluşma riski de azalacaktır.
3- Toprak işleme: "Okratoksin-A" oluşumu ben düşme döneminde ve sonrasında başlamaktadır. Bu dönemde toprakta bulunan etmenlerin topraktan salkımlara ulaşmasının önlenmesi önem kazanmaktadır. Olgunlaşma döneminde tozlu toprak işçiliğinden kaçınılmalıdır. Çünkü yapılan toprak işleme sırasında tozuyarak kalkan toprak üzümlerin üzerine yerleşmektedir. Böylece toprakta zaten mevcut olan "Okratoksin - A" üreticisi küfler üzüm tanelerine ulaşabilmektedir. Küfler üzüm yüzeyinde koşullar uygun ise(çatlak, delik danelerde) gelişebilmekte ve "Okratoksin-A" meydana getirebilmektedirler.
Bu nedenle olgunlaşma döneminde toprak işleme mümkün olduğunca az olmalıdır.
4- Sulama: Toprak yüzeyini az ıslatan dar kanallı karık sulama sistemleri tercih edilmeli, mümkün olduğu durumlarda ise damla sulama sistemleri kullanılmalıdır. Geç dönemde ve aşırı sulamadan kaçınmalıdır. Kurutmalık üzümlerde toprak yapısı dikkate alınarak mümkünse sulama en geç hasattan bir ay önce kesilmelidir. Böylece üzümlerde şeker birikimi arttırmakta ve hasat tarihinin geçe kaymasını engellemektedir.
5- Hormon uygulaması: Aşırı hormon (GA3) kullanımı tanelerin fazla büyümesi sonucu "Takoz Salkım" olarak da adlandırılan salkımlaroluşmakta, taneler birbirlerini sıkıştırarak çatlamalara neden olmaktadır.
6- Bitki Besleme: Asmalar ne kadar doğru beslenirse o kadar sağlıklı gelişir, hastalıklara ve stres koşullarına o kadar dayanıklı olurlar. Bağlarda tüm gübrelemeler toprak ve yaprak analizi sonuçlarına göre yapılmalıdır.
7- Bitki koruma önlemleri: "Külleme hastalığı" ve "Salkım Güvesi" "Unlu Bit" zararlıları etkisi ile taneler çatlayacak veya delinecek, bu durum "Okratoksin-A" üreticisi küflerin üzümlerde gelişimine yol açacaktır. Bu sorunların kontrolünde, kültürel uygulamalar ile hastalık şiddetini ve zararlı popülasyonunu azaltıcı yönde önlemler alınmalıdır.
Kimyasal mücadele İlçe Müdürlüklerimizin ilanları doğrultusunda reçete ile alınmış bitki koruma ürünleri ile yapılmalıdır. İzlenebilirliğin sağlanması için, bitki koruma ürünleri mutlaka reçete ile alınmalı, kullanılacak bitki koruma ürünün etkili maddesi, ticari adı,hangi hastalık ve zararlıya karşı verildiği, kullanım zamanı ve dozu, hasat tarih ve diğer kısımlar ilgililerce mutlaka kayıt edilmelidir.
7- Hasat: Çürük, küflü salkımlar hasat sırasında ayrılmalı, öncelikle sağlıklı salkımların hasadı tamamlanmalıdır. Çürük, küflü salkımlardaki tanelerde gelişen küfler "Okratoksin-A" meydana getirebilmektedir.
8- Kurutma: Sağlam tanelerle küflü, çürük taneler birlikte kurutulmamalıdır. Çürüklü küflü salkımlar sağlıklı salkımlarla birlikte bandırılmamalı, sergide birlikte serilmemelidir. Bozuk salkımlar daha önceden ayrılmalıdır, ayrılmamış ise böyle salkımlar görüldüğü her yerde uzaklaştırılmalıdır.
9- Depolama:Depoda da kuru üzümde yanlış uygulamalar nedeniyle nem miktarının artışı Okratoksin-A oluşumuna yol açabilir.
Bunu engellemek için;
-Kuru üzümler, serin ve kuru ortamlarda depolanmalıdır.
-Kuru üzümler, plastik kasa veya küçük çuvallar içinde depolanmalı, çuvallar yer veya duvar ile temas etmemeli, çuvalda 5 sıradan fazla üst üste istifleme yapılmamalı,
-Depolama yerinin sıcaklığı 5-10 °C ve % 65 nem koşullarını içermelidir.
-Depoda bulunan kuru üzümler kesinlikle ıslatılmamalıdır.
-Nem içeriği düşürülerek veya kontrollü depolama sıcaklığı ve kontrollü atmosfer ile mikotoksijenik küf gelişimi ve mikotoksin sentezi önlenebilmektedir.
Manisa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü